- Katılım
- 4 yıl 4 ay 21 gün
- Mesajlar
- 106
1. bölüm: Roleplay ne demek?
Öncelikle şunları belirterek başlayayım. Roleplay, adı üzerinde "rol yapma" oyunudur. Herhangi bir dizi/filme bakarsanız en kötü yapımlarda bile fark edeceksiniz ki karakterler tasarlanmış. Bu karakterlerin bir geçmişi, özellikleri, yapıları var. Roleplay oynarken bir dizide oynadığınızı düşünün. Bu dizinin yapımcısı sizsiniz. Hangi karakteri oynayacağınızı kendiniz yaratırsınız. (bkz:
) Karakterinizin geleceğini kendiniz şekillendirirsiniz. İşte roleplayin keyifli yanı da budur. Her yeni karakter açtığınızda, sanki sıfırdan bir oyuna başlıyormuş gibi kendinize yeni bir senaryo çıkartırsınız. Rol yapma oyunlarını asla bırakmama, OOC sebeplerimiz olmadan bırakamama sebebimiz de bu aslında. Bir oyunun en önemli özelliklerinden biri olan senaryonun bir kısmını kendimiz yapıyoruz.
Lafı fazla uzatmadan, detaya inelim. Karakterinizi bir kenara koyun. Karakteriniz bambaşka bir insan. O ayrı bir dünyada yaşıyor, siz ayrı bir dünyada yaşıyorsunuz. Hiçbir zaman, karakterinizi OOC isteklerinize göre yönetmeyin. Polis rolü yapıyorsanız hatasız bir biçimde rol yapayım, sıfır hatam olsun, terfi alayım mantığında oynamayın mesela. Evet hata yapmadığınız zaman terfi alma ihtimaliniz kolaylaşacaktır, ama unutmayın ki teğmen olduğunuzda iyi rolcü olmayacaksınız. Hata yapın. Ya da işiniz gücünüz erotik rol olmasın. Her açtığınız karakterde çapkınlık peşinde koşup gördüğünüz her HD kadın skinine geçirmek istemeyin. Karakteriniz 16 yaşlarında bir çocuk olabilir, ihtiyaçlarını mastürbasyon yaparak giderebilir. Altın kural, bu oyunu oynarken karakterinin düşünceleri ile yaşa. Karakterinin düşüncelerinde kaybolmak zor mu geliyor? İşte burada karakter planlaması devreye girecek.
2. bölüm: Karakterini yarat!
Karakteri açarken sadece isim koyarak açmayın. Karakterinizi açmadan önce yapmanız gereken bazı şeyler var. Öncelikle yapacağınız konsepti belirlemelisiniz, o konsepti araştırmalı ve karakterinizi buna göre yaratmalısınız. Niye mi? Mesela bir İtalyan mafyasının yöneticisi rolünde olacağınızı düşünelim. Mantıken bu adamın genç olması, tüm gün kazandığı parayı karı kızla yemesi mantıksız olur. Her rolde bir mafya babasını göremeyiz, bu adamın kendini saklaması gerekir. Yapacağınız rollerde gerçekçilik açısından en önemli unsurlardan biridir yarattığınız karakterin konseptine uymak. Tabi burda kültür de devreye giriyor, Türk televizyon dizilerindeki mafya ile bağdaştırmamak gerekir fakat temelinde karakterinizin konseptine uyma vardır.
Konsepti belirlediğinizi, araştırdığınızı ve öğrendiğinizi varsayalım. Şimdi karakterinizi yaratmaya başlayabilirsiniz. Bu karakterin bir geçmişi olmalı. Kısa da olsa bir öz geçmiş yazın karakterinize. Nerede doğdu? Nasıl bir çocukluk geçirdi? Ailesi nasıl insanlardan oluşuyordu? Tek kardeş miydi? Los Santos'a neden taşındı? Ya da Los Santos'un yerlisi mi? Unutmadan şunu eklemeliyim ki, karakterinizi çok fazla acınası ya da karşısındakinizi size özendirecek bir karakter yapmayın. Yetim ve öksüz olabilirsiniz, beş parasız olabilirsiniz fakat lütfen arkadaşlar, drama dizisi de çekmiyoruz.
Karakterinize hikaye yazmak size başlarda zor gelebilir, evet. Birkaç denemeden sonra emin olun hikaye yazmak kolaylaşacak, hatta keyif verici bir hal alacak. Klişe olsa bile hikaye yazın. Yazdığınız hikayeyi karakter tanıtımı açarak diğer insanlarla paylaşmaktan çekinmeyin. Olumlu veya olumsuz yönde alacağınız eleştiriler sizi geliştirecektir. Eleştiri konusunda haddini aşan kişileri ise yönetime bildirebilirsiniz, onlar zaten gereğini yapar.
Pekala, diyelim ki bu karakterin bir öz geçmişi var. Karakterinizin öz geçmişini yazdıktan sonra, ikinci adımda karakterinizin fiziksel özelliklerini belirlemek bulunuyor. Fiziksel özelliklerden kastımız tabii ki saç rengi, göz rengi, boy, kilo ve benzeri özellikler. Karakteriniz tüm gün bilgisayar başından kalkmayan, 15 yaşında ve fast-food bağımlısı bir çocuk olabilir. Dolayısıyla şişman olur ve arkadaş ortamında alay konusuna alınabilir. Veya 24 yaşında, düzenli olarak sporunu yapan uzun boylu ve kaslı bir adamı da yaratabilirsiniz. Bir önceki paragrafımda yazdığımı tekrarlıyorum, klişe roller yapmanız sizi kötü rolcü yapmayacaktır. Eğer siz 1.90 boyunda kaslı bir karakteri canlandıracaksanız önemli olan bu karakteri sadece kız tavlamak için kullanmamanız. Mantıklı düşünürsek bu kadar kaslı bir insan sağlığına dikkat etmeli, sağlıklı beslenmeli, düzenli spor yapmalıdır. Siz de bunları rolünüze yansıtabilirsiniz.
Üçüncü adımda, karakterinizin ruhsal kişiliğini belirlemek var. Karakterinizin geleceğini etkilemek için ruhsal kişiliği de bir o kadar önemli. Karakteriniz içe kapanık olabilir. Geçmişte yaşadığı sorunlardan dolayı psikolojik sorunları olabilir ve psikolog desteği alıyordur. Arkadaş çevresi geniş değildir, arkadaş edinmekte zorlanıyordur. Uzadıkça uzar bu liste. Karakterin ruhsal kişiliğini belirlerken dikkat etmelisiniz..
3. bölüm: Karakter gelişimi
Karakter gelişimi dendiğinde, başlık fotoğrafında da göründüğü üzere fiziksel gelişim gelmiş olabilir. Ne bileyim, kas yapmak falan işte. Aslında evet, fiziksel gelişim de buna dahil. Ancak karakter gelişiminde, fiziksel değişim kadar ruhsal gelişim de önemlidir. Ruhsal gelişimden kastımı anlatmadan önce fiziksel gelişimden bahsetmek istiyorum.
Fiziksel gelişim, hepimizin tahmin edebileceği üzere karakterimizin fiziksel özelliklerini geliştirmekten ibarettir. Bu, saç boyatmaktan boy atmaya kadar gidebilir. Sürekli olan kilo değişimleri olabilir. Zayıf bir kadın karakter açtıysanız belli bir yerden sonra bu karakteri şişmanlatabilir, tekrar zayıflamak için uğraşabilirsiniz. Diyet rollerine girebilir, diyetisyene gidebilirsiniz. Karakteriniz ile fazla şeker tüketiyorsanız belli bir yerden sonra dişiniz çürümüş gibi davranabilir, diş ağrılarından yakınabilir, dişinizi çektirebilirsiniz. Karakterinizde olan her türlü fiziksel değişim fiziksel gelişmeye dahildir. Karakterinizi açtığınız gibi aynı fiziksel özellikler ile bırakmayın.
Ruhsal gelişimde ise işin biraz daha detayına gireceğiz. Karakterinizi yaratırken belirli duygularını düşünerek yarattınız. Karakterinizin yaşadığı olaylar sonucunda ruhsal özelliklerinde değişim olabilir. Örneğin kendine güvenen bir iş adamı rolünde yaşadığınız başarısızlıklar üst üste geldiğinde kendine güvenini kaybedebilir, ruhsal etkiyi de rollere yansıtarak performansınızı bir alt seviyeye daha çekebilirsiniz. Ruhsal değişimler genellikle psikolojik travmalar sonrasında yaşanıyor. Bunlardan da 4. adımda bahsedeceğiz.
4. bölüm: Psikoloji
Evet, geldik en önemli kısımlardan birine. Ruhsal gelişim ile biraz bağıntılı bir konu. Karakter psikolojisi.
Karakterinizin de herkes gibi insan olduğunu unutmayın. Karakterinizin de bir psikolojisi var. Yaşadıkları olaylardan sonra psikolojisinin bozulmasını, karakterinizin hareketlerine daha zıt davranmasını sağlayın. İllegal işlere yeni girdiyseniz, her baskından sonra /s *** siker! atmayın. İllegale yeni giriş yapan, elinde yeni silah tutan genç bir karaktersiniz. Bir kişiyi öldürdüğünüzde veya ateşli silah ile yaraladığınızda bu kadar rahat davranmanız pek de realist değil. Elinize silahı alıp karşınızda birine doğrulttuğunuzu düşünün. Titremeden nokta atışı yapan bir karakteriniz realistik olmayacaktır, tabii bir geçmişi yoksa ve bu geçmişin izlerini yansıtmıyorsanız. Karakterinizi "1 numara" yaparak zevk alamazsınız. Bu karakterin senaryosunu bırakın karakteriniz şekillendirsin. En başta, senaryonun bir kısmını derken de bunu kastediyordum. Karakterin geçmişini biz, geleceğini karakterimiz belirler. Emin olun o şekilde daha çok keyif alacaksınız.
5. bölüm: IC ve OOC'nin dengesini sağlamak
Evet! Geldik, role-play'in en sıkıntılı noktasına geldik. IC'de yaşanan olayları OOC'ye yansıtmak veya tam tersi olarak OOC'de yaşanan olayları IC'ye yansıtmak. OOC arkadaşlıkları IC'ye yansıtmak, gruplaşmalar ve benzeri. Burada role-play tanıtımının biraz dışına çıkıp öğüt vermek istiyorum.
Türk insanıyız biz, bu doğamızda var evet. Ancak oyun oynuyoruz arkadaşlar. IC'de vurulduysanız /b ile rolü bölmeyin. Sakin ve sabırlı olmayı öğrenin. Rol esnasında rapor gönderip role devam edin. Eğer yetkili ilgilenmediyse de gerekli kanıtlarla şikayet açın. Sürekli Roleplaydir bu, role ne olursa olsun uymanız gerekir. Aynı şekilde, IC'de adam vurduysanız bunu OOC'ye dökerek ego tatmin etmenizin manası yok. Tamam ben de yaptım, zamanında bu tip videolar hazırlardım ama arkadaş arasında makaraya dökerdik. "İcraat" adı altında forumda paylaşılır mı hiç? Ayıptır, yapmayın.
OOC olayları IC'ye dökenler var bir de. Kin gütmek diyoruz biz buna. Ya adamlar taa Discord'da kavga ediyor, oyunla sıfır alaka forumda bile değil bu kavga Discord'da. Sonra IC isimlerini öğreniyorlar birbirlerini tarıyorlar. Düşen kişi şikayet açıyor. Sonra da iki kişi de OOC kinlerinden dolayı cezalandırılıyor. OOC kin tutmayın arkadaşlar. Bakın emin olun çok gereksiz kavgalar oluyor. Kavga ettiyseniz bile birbirinizden özür dilemeyi bilin. Suçu bir de kendinizde arayın. Hadi diyelim uzlaşamadınız, barışmak istemiyorsunuz. Ya bunu IC'ye niye döküyorsunuz? Çocuk gibi davranmış oluyorsunuz o zaman farkında mısınız bilmiyorum.
OOC arkadaşlıkları IC'ye yansıtmak. Çoğumuz yapmışızdır, OOC arkadaşımız ile anlaşıp IC'de tanışıklık içeren rolleri. Kardeş rolü olur, arkadaş rolü olur zart zurt.
Rolden zevk almayı unutmak. Şimdi bu dediğim yazıdan sonra konunun hemen Skype, TeamSpeak gibi konulara bağlayacağımı düşündünüz ancak ona bağlamayacağım. Basit bir örnekle konuyu açığa kavuşturacağım. OOC çok samimi olduğunuz bir arkadaşınız ile sevgili rolü yapıyorsunuz, rol içerisinde duygusal bir olay oluyor ve siz birbirinize PM kanalından rol ile alakalı troll içerikli yorumlar atarak gülüyorsunuz. Rolden zevk aldığınızı düşünüyorsunuz ama işin aslı; gerçekten zevk alıyor musunuz?
Bu konuyu da geçtikten sonra; otorite kurmaya çalışırken OOC arkadaşlığın etkisi. A karakteriniz XXX birliğinin Leader'ı ve B karakteri de OOC arkadaşınız ama XXX birliğinin Outsider'ı. A karakteri B karakterine IC olarak çok aşırı bir otorite kurmalı, IC bir olay sonrası A karakteri B karakterini IC vereceği tehditle hem IC tedirgin etmeli, hem gerekirse OOC tedirgin etmeli ve rolün hissiyatını yaşatmalı ama A karakteri B karakteri ile kanka olduğu için B karakteri verilen uyarılara aldırıyormuş gibi gözükse de karşı tarafı pek sallamıyor ve rolden sonra konuyla alakalı yorumlar bile atıyor. Eğer IC rolünüzü karşı tarafa veya kendinize en iyi şekilde hissettirmek istiyorsanız OOC arkadaşlıklarınızı sınırlandırın. Roleplay ciddi bir iştir, mantık duygunun önüne geçmeli.
Agresif Rol: Oyun içerisinde yaşanan ufak kazalar, itişmeler tarzı rollerde üsluplu bir şekilde konuşmak yerine agresif şekilde rol tavrı takınmanız roleplay kavramlarına aykırı bir durumdur. Bunun yerine karşınızdaki şahısla ortak bir anlaşmaya varmak, düzgün bir şekilde iletişim kurarak her iki tarafın da bu rolden kârlı çıkmasını sağlayabilirsiniz.
Jest ve Mimikler: Karşınızdaki kişiyle konuşurken göz temasında bulunmalısınız, bunu "/me" kanalından bildirerek rolünüze realistlik katabilirsiniz. Karşınızdaki kişiyi dinlediğinizi ise jest ve mimiklerinizle bildirirsiniz, yapmadığınız takdirde karşıdaki şahıs "Bu kişi beni dinlemiyor." algısına kapılabilir. Put gibi durmanız karşınızdakinin bunu düşünmesine yol açıyor olabilir.
Öncelikle şunları belirterek başlayayım. Roleplay, adı üzerinde "rol yapma" oyunudur. Herhangi bir dizi/filme bakarsanız en kötü yapımlarda bile fark edeceksiniz ki karakterler tasarlanmış. Bu karakterlerin bir geçmişi, özellikleri, yapıları var. Roleplay oynarken bir dizide oynadığınızı düşünün. Bu dizinin yapımcısı sizsiniz. Hangi karakteri oynayacağınızı kendiniz yaratırsınız. (bkz:
Lafı fazla uzatmadan, detaya inelim. Karakterinizi bir kenara koyun. Karakteriniz bambaşka bir insan. O ayrı bir dünyada yaşıyor, siz ayrı bir dünyada yaşıyorsunuz. Hiçbir zaman, karakterinizi OOC isteklerinize göre yönetmeyin. Polis rolü yapıyorsanız hatasız bir biçimde rol yapayım, sıfır hatam olsun, terfi alayım mantığında oynamayın mesela. Evet hata yapmadığınız zaman terfi alma ihtimaliniz kolaylaşacaktır, ama unutmayın ki teğmen olduğunuzda iyi rolcü olmayacaksınız. Hata yapın. Ya da işiniz gücünüz erotik rol olmasın. Her açtığınız karakterde çapkınlık peşinde koşup gördüğünüz her HD kadın skinine geçirmek istemeyin. Karakteriniz 16 yaşlarında bir çocuk olabilir, ihtiyaçlarını mastürbasyon yaparak giderebilir. Altın kural, bu oyunu oynarken karakterinin düşünceleri ile yaşa. Karakterinin düşüncelerinde kaybolmak zor mu geliyor? İşte burada karakter planlaması devreye girecek.
2. bölüm: Karakterini yarat!
Karakteri açarken sadece isim koyarak açmayın. Karakterinizi açmadan önce yapmanız gereken bazı şeyler var. Öncelikle yapacağınız konsepti belirlemelisiniz, o konsepti araştırmalı ve karakterinizi buna göre yaratmalısınız. Niye mi? Mesela bir İtalyan mafyasının yöneticisi rolünde olacağınızı düşünelim. Mantıken bu adamın genç olması, tüm gün kazandığı parayı karı kızla yemesi mantıksız olur. Her rolde bir mafya babasını göremeyiz, bu adamın kendini saklaması gerekir. Yapacağınız rollerde gerçekçilik açısından en önemli unsurlardan biridir yarattığınız karakterin konseptine uymak. Tabi burda kültür de devreye giriyor, Türk televizyon dizilerindeki mafya ile bağdaştırmamak gerekir fakat temelinde karakterinizin konseptine uyma vardır.
Konsepti belirlediğinizi, araştırdığınızı ve öğrendiğinizi varsayalım. Şimdi karakterinizi yaratmaya başlayabilirsiniz. Bu karakterin bir geçmişi olmalı. Kısa da olsa bir öz geçmiş yazın karakterinize. Nerede doğdu? Nasıl bir çocukluk geçirdi? Ailesi nasıl insanlardan oluşuyordu? Tek kardeş miydi? Los Santos'a neden taşındı? Ya da Los Santos'un yerlisi mi? Unutmadan şunu eklemeliyim ki, karakterinizi çok fazla acınası ya da karşısındakinizi size özendirecek bir karakter yapmayın. Yetim ve öksüz olabilirsiniz, beş parasız olabilirsiniz fakat lütfen arkadaşlar, drama dizisi de çekmiyoruz.
Karakterinize hikaye yazmak size başlarda zor gelebilir, evet. Birkaç denemeden sonra emin olun hikaye yazmak kolaylaşacak, hatta keyif verici bir hal alacak. Klişe olsa bile hikaye yazın. Yazdığınız hikayeyi karakter tanıtımı açarak diğer insanlarla paylaşmaktan çekinmeyin. Olumlu veya olumsuz yönde alacağınız eleştiriler sizi geliştirecektir. Eleştiri konusunda haddini aşan kişileri ise yönetime bildirebilirsiniz, onlar zaten gereğini yapar.
Pekala, diyelim ki bu karakterin bir öz geçmişi var. Karakterinizin öz geçmişini yazdıktan sonra, ikinci adımda karakterinizin fiziksel özelliklerini belirlemek bulunuyor. Fiziksel özelliklerden kastımız tabii ki saç rengi, göz rengi, boy, kilo ve benzeri özellikler. Karakteriniz tüm gün bilgisayar başından kalkmayan, 15 yaşında ve fast-food bağımlısı bir çocuk olabilir. Dolayısıyla şişman olur ve arkadaş ortamında alay konusuna alınabilir. Veya 24 yaşında, düzenli olarak sporunu yapan uzun boylu ve kaslı bir adamı da yaratabilirsiniz. Bir önceki paragrafımda yazdığımı tekrarlıyorum, klişe roller yapmanız sizi kötü rolcü yapmayacaktır. Eğer siz 1.90 boyunda kaslı bir karakteri canlandıracaksanız önemli olan bu karakteri sadece kız tavlamak için kullanmamanız. Mantıklı düşünürsek bu kadar kaslı bir insan sağlığına dikkat etmeli, sağlıklı beslenmeli, düzenli spor yapmalıdır. Siz de bunları rolünüze yansıtabilirsiniz.
Üçüncü adımda, karakterinizin ruhsal kişiliğini belirlemek var. Karakterinizin geleceğini etkilemek için ruhsal kişiliği de bir o kadar önemli. Karakteriniz içe kapanık olabilir. Geçmişte yaşadığı sorunlardan dolayı psikolojik sorunları olabilir ve psikolog desteği alıyordur. Arkadaş çevresi geniş değildir, arkadaş edinmekte zorlanıyordur. Uzadıkça uzar bu liste. Karakterin ruhsal kişiliğini belirlerken dikkat etmelisiniz..
3. bölüm: Karakter gelişimi
Karakter gelişimi dendiğinde, başlık fotoğrafında da göründüğü üzere fiziksel gelişim gelmiş olabilir. Ne bileyim, kas yapmak falan işte. Aslında evet, fiziksel gelişim de buna dahil. Ancak karakter gelişiminde, fiziksel değişim kadar ruhsal gelişim de önemlidir. Ruhsal gelişimden kastımı anlatmadan önce fiziksel gelişimden bahsetmek istiyorum.
Fiziksel gelişim, hepimizin tahmin edebileceği üzere karakterimizin fiziksel özelliklerini geliştirmekten ibarettir. Bu, saç boyatmaktan boy atmaya kadar gidebilir. Sürekli olan kilo değişimleri olabilir. Zayıf bir kadın karakter açtıysanız belli bir yerden sonra bu karakteri şişmanlatabilir, tekrar zayıflamak için uğraşabilirsiniz. Diyet rollerine girebilir, diyetisyene gidebilirsiniz. Karakteriniz ile fazla şeker tüketiyorsanız belli bir yerden sonra dişiniz çürümüş gibi davranabilir, diş ağrılarından yakınabilir, dişinizi çektirebilirsiniz. Karakterinizde olan her türlü fiziksel değişim fiziksel gelişmeye dahildir. Karakterinizi açtığınız gibi aynı fiziksel özellikler ile bırakmayın.
Ruhsal gelişimde ise işin biraz daha detayına gireceğiz. Karakterinizi yaratırken belirli duygularını düşünerek yarattınız. Karakterinizin yaşadığı olaylar sonucunda ruhsal özelliklerinde değişim olabilir. Örneğin kendine güvenen bir iş adamı rolünde yaşadığınız başarısızlıklar üst üste geldiğinde kendine güvenini kaybedebilir, ruhsal etkiyi de rollere yansıtarak performansınızı bir alt seviyeye daha çekebilirsiniz. Ruhsal değişimler genellikle psikolojik travmalar sonrasında yaşanıyor. Bunlardan da 4. adımda bahsedeceğiz.
4. bölüm: Psikoloji
Evet, geldik en önemli kısımlardan birine. Ruhsal gelişim ile biraz bağıntılı bir konu. Karakter psikolojisi.
Karakterinizin de herkes gibi insan olduğunu unutmayın. Karakterinizin de bir psikolojisi var. Yaşadıkları olaylardan sonra psikolojisinin bozulmasını, karakterinizin hareketlerine daha zıt davranmasını sağlayın. İllegal işlere yeni girdiyseniz, her baskından sonra /s *** siker! atmayın. İllegale yeni giriş yapan, elinde yeni silah tutan genç bir karaktersiniz. Bir kişiyi öldürdüğünüzde veya ateşli silah ile yaraladığınızda bu kadar rahat davranmanız pek de realist değil. Elinize silahı alıp karşınızda birine doğrulttuğunuzu düşünün. Titremeden nokta atışı yapan bir karakteriniz realistik olmayacaktır, tabii bir geçmişi yoksa ve bu geçmişin izlerini yansıtmıyorsanız. Karakterinizi "1 numara" yaparak zevk alamazsınız. Bu karakterin senaryosunu bırakın karakteriniz şekillendirsin. En başta, senaryonun bir kısmını derken de bunu kastediyordum. Karakterin geçmişini biz, geleceğini karakterimiz belirler. Emin olun o şekilde daha çok keyif alacaksınız.
5. bölüm: IC ve OOC'nin dengesini sağlamak
Evet! Geldik, role-play'in en sıkıntılı noktasına geldik. IC'de yaşanan olayları OOC'ye yansıtmak veya tam tersi olarak OOC'de yaşanan olayları IC'ye yansıtmak. OOC arkadaşlıkları IC'ye yansıtmak, gruplaşmalar ve benzeri. Burada role-play tanıtımının biraz dışına çıkıp öğüt vermek istiyorum.
Türk insanıyız biz, bu doğamızda var evet. Ancak oyun oynuyoruz arkadaşlar. IC'de vurulduysanız /b ile rolü bölmeyin. Sakin ve sabırlı olmayı öğrenin. Rol esnasında rapor gönderip role devam edin. Eğer yetkili ilgilenmediyse de gerekli kanıtlarla şikayet açın. Sürekli Roleplaydir bu, role ne olursa olsun uymanız gerekir. Aynı şekilde, IC'de adam vurduysanız bunu OOC'ye dökerek ego tatmin etmenizin manası yok. Tamam ben de yaptım, zamanında bu tip videolar hazırlardım ama arkadaş arasında makaraya dökerdik. "İcraat" adı altında forumda paylaşılır mı hiç? Ayıptır, yapmayın.
OOC olayları IC'ye dökenler var bir de. Kin gütmek diyoruz biz buna. Ya adamlar taa Discord'da kavga ediyor, oyunla sıfır alaka forumda bile değil bu kavga Discord'da. Sonra IC isimlerini öğreniyorlar birbirlerini tarıyorlar. Düşen kişi şikayet açıyor. Sonra da iki kişi de OOC kinlerinden dolayı cezalandırılıyor. OOC kin tutmayın arkadaşlar. Bakın emin olun çok gereksiz kavgalar oluyor. Kavga ettiyseniz bile birbirinizden özür dilemeyi bilin. Suçu bir de kendinizde arayın. Hadi diyelim uzlaşamadınız, barışmak istemiyorsunuz. Ya bunu IC'ye niye döküyorsunuz? Çocuk gibi davranmış oluyorsunuz o zaman farkında mısınız bilmiyorum.
OOC arkadaşlıkları IC'ye yansıtmak. Çoğumuz yapmışızdır, OOC arkadaşımız ile anlaşıp IC'de tanışıklık içeren rolleri. Kardeş rolü olur, arkadaş rolü olur zart zurt.
Rolden zevk almayı unutmak. Şimdi bu dediğim yazıdan sonra konunun hemen Skype, TeamSpeak gibi konulara bağlayacağımı düşündünüz ancak ona bağlamayacağım. Basit bir örnekle konuyu açığa kavuşturacağım. OOC çok samimi olduğunuz bir arkadaşınız ile sevgili rolü yapıyorsunuz, rol içerisinde duygusal bir olay oluyor ve siz birbirinize PM kanalından rol ile alakalı troll içerikli yorumlar atarak gülüyorsunuz. Rolden zevk aldığınızı düşünüyorsunuz ama işin aslı; gerçekten zevk alıyor musunuz?
Bu konuyu da geçtikten sonra; otorite kurmaya çalışırken OOC arkadaşlığın etkisi. A karakteriniz XXX birliğinin Leader'ı ve B karakteri de OOC arkadaşınız ama XXX birliğinin Outsider'ı. A karakteri B karakterine IC olarak çok aşırı bir otorite kurmalı, IC bir olay sonrası A karakteri B karakterini IC vereceği tehditle hem IC tedirgin etmeli, hem gerekirse OOC tedirgin etmeli ve rolün hissiyatını yaşatmalı ama A karakteri B karakteri ile kanka olduğu için B karakteri verilen uyarılara aldırıyormuş gibi gözükse de karşı tarafı pek sallamıyor ve rolden sonra konuyla alakalı yorumlar bile atıyor. Eğer IC rolünüzü karşı tarafa veya kendinize en iyi şekilde hissettirmek istiyorsanız OOC arkadaşlıklarınızı sınırlandırın. Roleplay ciddi bir iştir, mantık duygunun önüne geçmeli.
Agresif Rol: Oyun içerisinde yaşanan ufak kazalar, itişmeler tarzı rollerde üsluplu bir şekilde konuşmak yerine agresif şekilde rol tavrı takınmanız roleplay kavramlarına aykırı bir durumdur. Bunun yerine karşınızdaki şahısla ortak bir anlaşmaya varmak, düzgün bir şekilde iletişim kurarak her iki tarafın da bu rolden kârlı çıkmasını sağlayabilirsiniz.
Jest ve Mimikler: Karşınızdaki kişiyle konuşurken göz temasında bulunmalısınız, bunu "/me" kanalından bildirerek rolünüze realistlik katabilirsiniz. Karşınızdaki kişiyi dinlediğinizi ise jest ve mimiklerinizle bildirirsiniz, yapmadığınız takdirde karşıdaki şahıs "Bu kişi beni dinlemiyor." algısına kapılabilir. Put gibi durmanız karşınızdakinin bunu düşünmesine yol açıyor olabilir.